Citizen: Vatandaş
I am a citizen of Turkey Republic(Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım)
Foreign: Yabancı
This chocolate was made in a foreign country
(Bu çikolata yabancı bir ülkede üretildi)
Revenge: İntikam
Living is the best revenge
(Yaşamak en iyi intikamdır)
Soldier: Asker
He is going to be a soldier next year
(O gelecek yıl bir asker olacak)
Dessert: Tatlı
My mother made a delicious dessert for us
(Annem bize lezzetli bir tatlı yaptı)
Value: Değer
Semih doesn't know the value of having a mother
(Semih bir anneye sahip olmanın değerini bilmiyor)
Rage: Sinir
My dad always said that rage is not a good thing
(Babam her zaman sinirin kötü bir şey olduğunu söylerdi)
Aim: Amaç
Ted's aim is to protect the Arcadian building.
(Onun amacı binayı korumak)
Spin Dönmek
The earth spins around the sun.
(Dünya güneşin etrafında döner)
Primitive: İlkel
There is no electricity in primitive villages
(İlkel köylerde elektirik yoktur)
Feather: Tüy
It should be the feather of pigeon
(Bu güvercin tüyü olmalı)
Narrow: Dar
There are many narrow streets in this neighbourhood
(Bu mahallede birçok dar sokak var)
Solve: Çözmek
I couldn't solve the math question so i asked my brother for help
(Matematik sorusunu çözemedim , bu yüzden abimden yardım istedim)
Debt: Borç
His debt is so big that he must work 15 hours in a day
(Borcu o kadar büyük ki günde 15 saat çalışmak zorunda)
Liver: Karaciğer
She donated his liver to a little child
(O karaciğerini küçük bir çocuğa bağışladı)
Reasonable: Mantıklı
I think that idea is reasonable enough
(Bence bu fikir yeterince mantıklı)
Profession: Meslek
Barney never tells anybody what his profession is.(Barney mesleğinin ne olduğunu hiçbir zaman kimseye söylemez)
Dormitory: Yurt
Jim lives in a dormitory(Jim bir yurtta yaşıyor)
Weird: Garip , tuhaf
Swarley acted so weird last night(Swarley dün gece çok garip davranıyordu)
Abroad: Yurt dışı
Sammy always wanted to go abroad without his parents(Sammy her zaman ebeveynleri olmadan yurt dışına gitmeyi istedi)
0 Yorumlar